AHİLİK Ahilik, kelime olarak, Arapça “kardeşim” anlamındaki “Ahi” kelimesinden gelmektedir. Bunun yanında, Ahilik kelimesinin Türkçe kökenli “Akı” kelimesinden geldiğini savunanlar da vardır. Akı kelimesi “eli açık, cömert, yiğit” gibi anlamlara gelmektedir. Ahilik, XIII. yüzyılın ilkyarısında AHİ EVRAN tarafından temelleri atılan, XIX. yüzyılın ikinci yarısına kadar Anadolu´da, Balkanlarda ve Kırım´da yaşamış olan Türk Halkının sanat ve meslek alanında yetişmelerini, ahlaki yönden gelişmelerini sağlayan bir kuruluşun adıdır. Anadolu halkının ekonomik ve kültürel yaşamında önemli bir boyut oluşturan Ahilik; dürüstlüğün, sevginin, dostluğun, yardımlaşmanın, hoşgörünün, bilginin ve dayanışmanın sanat ile birleşimidir. Bu anlamda Ahilik; işçinin, çalışanın, üretenin, namuslu kazancın, namuslu ticaretin ve namuslu yönetimin simgesi olduğunu söyleyebiliriz. Ahilik, ülke kaynaklarını gerçekçi biçimde harekete geçiren, âdil bir gelir dağılımı sağlayan, sosyal dayanışma barış kardeşlik meydana getiren dengeli ve verimli ekonomik sosyal sistemdir. Ahi helâlinden kazanan, yerine ve yeterince harcayan, ölçü, tartı ehli olan, yararlı şeyler üreten ve yardım edendir. Başarılı olmak için bilgiyi, başkasının esiri olmamak için doğruluğu prensip edinen Ahi, vicdanını, kendi üzerine gözcü koyan adamdır. Kalbi Allah´a, kapısı yetmiş iki millete açık olan; mürüvvet ve merhamet sahibi, cömertliği esas alan; ahlâkı ana sermaye edinip akıl yolundan yürüyen; ilim isteyen ve ilmiyle amel edip yararlı çalışmayı elden bırakmayan kişiler Ahilerdendir. İşe saygı ve çalışkanlık, yardımlaşma ve haksızlığın cezalandırılması da Ahilik kurumunun temel ilkeleri arasındadır. Ahinin Alnı açık olmalı, Ahinin Eli açık; cömert, yardımsever olmalı, Ahinin Sofrası, kapısı açık olmalı, nesi varsa misafiriyle paylaşmalıdır. Bunların yanında bir Ahi; Ahi Dilini yalandan, gıybetten, iftiradan bağlamalı, Ahi Gözünü ayıp aramaktan, elini haramdan bağlamalı, Ahi Belini bağlamalı, kimsenin namusuna göz dikmemelidir. Ahilik, halka dönük bir kurumdur. Kendi ticaret çıkarını diğer meslektaşlarından üstün tutmayan kişi mutluluğu halka hizmet edip yararlı olmakta arar. Ahilik; Esnaf ve sanatkârlıkta önemli bir sorun olan üretici, tüketici çıkar ilişkilerini, birbirleriyle sürtüşmeye düşmeyecek şekilde ayarlar. Ahilerin kurduğu esnaf ve sanatkar birliklerinin koyduğu ana ilkeler, daha sonraları bu alanda hazırlanan yasaların ve tüzüklerin temelini oluşturmuştur. Böyle güzel ilkelerle var olmuş olan Ahilik Kurumu Osmanlılar döneminde lonca, gedik kuruluşları olarak devam etmiş ancak geçen yüzyılın başlarında maalesef ortadan kalkmış; Cumhuriyetimizin kuruluşuyla birlikte Esnaf teşkilatlarımız yasal düzenlemelerle çalışmalarına devam etmiştir. Günümüzde, esnaf ve sanatkarların oluşturduğu kurumlar, Ahiliğin insana değer veren, dayanışmayı özendiren ve adaleti amaçlayan temel ilkelerinden yararlanmakta, insanlığın ortak erdemleri olan sevgi, bilgi, dostluk, adalet ve dayanışma gibi değerlere önem vermektedir. Bu temel felsefeye sahip olan Ahiliğin, topluma tanıtılmasında, düşünce ve eylemlerin benimsetilmesinde kullanılan en etkili iletişim metotlarından biri, esnaf dükkânlarına asılan, özlü sözlerin yer aldığı levhalardır. İletişim vasıtası olarak kullanılan levhalarda, Ahilik kurumunun temel prensipleri ele alınarak, toplumun düzeni için, insanlığın sahip olması gereken hasletler yaygınlaştırılmaya çalışılmıştır. Ahiliğin kültürel göstergelerinden olan esnaf dükkânlarındaki levhalar, mısralarında gizli olan kodlarla, taşıdığı anlamlarla, insanların sahip olmaları gereken hasletleri dile getirirler. Genellikle, ünlü hattatlar tarafından işlemeli, yaldızlı çerçeveler içine, eski, bazen de yeni harflerle yazılan beyit/dörtlüklerden oluşan bu levhalarda, yüzyıllar boyu varlığını sürdüren Ahilik felsefesi dile getirilmiştir.
Beğen |
0 kişi beğendi