

AHİLİK MERASİMLERİ
Ahilikte usta ile çırak arasındaki ilişki tarzı bir çeşit itaat ve saygıyı içerir. Usta kısmen öğretici kısmen de baba rolünü üstlenmiştir. Bu yüzden çırağı, ailesinin bir ferdi gibi görerek ona şefkatle muamele etmek durumundadır. Ustalığa yükselebilmek için üç yıl kalfa olarak çalışmak, kalfalığa yükselebilmek içinde 3 yıl ila 5 yıla kadar yamak ve çırak olarak çalışmak lazımdı. Bu süre içinde, hakkında şikâyet olmayan, kendisine verilen görevleri dikkatle yerine getiren, özellikle çırak yetiştirme hususunda titiz davranan, diğer kalfalarla iyi geçinen, müşterilere karşı iyi davranan, bir dükkân idare edebilecek duruma gelen kalfalar hususi bir merasimle ustalığa yükselirdi. Ahi birliklerinde ustalık merasimi büyük bir manevi atmosferde gerçekleştiriliyordu. Estirilen manevi hava usta adayının din ve inançlarına olan bağlılığını kopmaz derecede perçinlemekte, iş ahlâkına, müşteri ilişkilerine, kalite ve standarda önem vermesini sağlamaktaydı. Sanat kolunun diğer usta ve kalfaları, o mahallin önde gelenleri, çırağın babası ve dinî lider törene davet edilirdi. Yemekler yendikten sonra usta ayağa kalkar, ustalığa terfi edecek çocuğun uzun zamandır yanında çalıştığını, sanatın inceliklerin öğrendiğini ve kalifiye eleman haline gelebilmek için moral karakteri de en iyi şekilde sergilediğini davetliler huzurunda ilan ederdi. Kalfanın kendi işyerini açabilmesi ve öğrendiği sanatıyla geçimini temin edebilmesi anlamına gelen "destur" verilirdi. Ustalık Merasiminde Ahi Şeyhi Teraziyi Göstererek; “Ey Oğul! Can ve gönül kulağı ile işit! Ustalığa destur istersin. Mesleğindeki ehliyetini kendin işinle ispatladın. Yol kardeşlerin, ustan seni övdüler, dünya davranışlarında sana kefil oldular. Ahiret işlerinde de seni hak yolunda yürür, dinini diyanetini bilir söylediler. Memnun olduk, mütehassıs olduk. Yüce Mevla’mızdan cümle mümin kulları ile birlikte seni de dünya ve ahiret nimetlerine kavuşturmasını niyaz eyleriz... Ey Oğul! Hak al hak ver. Kimseye dediğinden eksik verme ki, Hak Teâla kazancına ve ömrüne bereket vere. Ve her zaman teraziyi eline alasın, ahiret terazisini anmak gerekirsin. Yakında bilesin kim, helale hesap ve şüpheye itip ve harama azap olsa gerek. Haydi oğul, ona göre dirlik işin gereksin..." Ustalık Töreninin "Helallik" Bölümünde Ustası, Yeni Usta Olan Kalfasının Arkasını Sıvazlayarak Şöyle Derdi: "Bilginlerin dediklerini, esnaf şeyhinin nasihatlerini, benim sözlerimi tutmazsan; ana, baba, öğretmen, usta hakkına riayet etmezsen, halka zulüm edersen, kâfir ve yetim hakkı yersen, özetle Allah´ın yasaklarından sakınmazsan yirmi tırnağım ahirette boynuna çengel olsun" Ayrıca ustalığı istenilen kalfaya sembolik olarak sanatla ilgili bir-iki tane aletin verilmesinden sonra usta adayı, ustanın ve diğer yaşlıların ellerini öper ve şükranlarını dualara eşlik ederek arz eder. Diğer usta ve kalfalar tarafından, bu terfiyi ve yeni kalfanın aralarına katılışını sembolize eden "peştamal kuşanma" ve Kur´an-ı Kerim´den "ayetler" okunmasından sonra "ustalığa kabul ediliş töreni" tamamlanmış olurdu. Ahi Baba´nın Ustalığa Yükselen Gence Nasihati “HARAMA BAKMA, HARAM YEME, HARAM İÇME, DOĞRU, SABIRLI, DAYANIKLI OL, YALAN SÖYLEME, BÜYÜKLERİNDEN ÖNCE SÖZE BAŞLAMA, KİMSEYİ KANDIRMA, KANAATKÂR OL, DÜNYA MALINA TAMAH ETME. YANLIŞ ÖLÇME, EKSİK TARTMA. KUVVETLİ VE ÜSTÜN DURUMDA İKEN AFFETMESİNİ, HİDDETLİ İKEN YUMUŞAK DAVRANMASINI BİL VE KENDİN MUHTAÇ İKEN BİLE BAŞKALARINA VERECEK KADAR CÖMERT OL.”